22 Mayıs 2007 Salı

Önsöz

Bir roman yazmayı planlıyorum. Kafamda şekillendirdiğim bir iki konu var aslında... Hangisini yazarım, yazar mıyım, bu blog boş bir şekilde tarihe mi gömülür bilmiyorum.

Kafamdaki konulardan biri bir korku romanı şeklinde... Bir uçak kazasında tüm ailesini kaybeden fakat kendisi yaşamayı başaran bir tıp öğrencisi... Hayatına tuhaf ve gizemli biri giriyor ve tüm hayatı değişiyor.

Bir diğeri sosyeteden bir kadının yaşadıkları... Polisiye türünde. Kendinden başka kimseyi sevmeyen bu şımarık kadının hayatı babasının komaya girmesi ile değişiyor. Babasını yaşama döndürmenin tek yolunun bir rastlantı eseri küçük bir kız çocuğunun hayatını kurtarması olduğuna inanıyor.

Hangisinden başlasam bilmiyorum.

Aslında yazmayı çok seviyorum ama roman yazmayı hiç denemedim. Daha çok anılarımı anlatıyorum. Veya bir köşe yazarı edasıyla ahkam kesip günlük yaşam hakkında fikirlerimi yazıyorum...

Blog dünyasında bir çok arkadaşım var ama daha romana başlanmadığım için onlara buradan bahsetmiyorum. Zaten diğer bloğumun yanında bu bloğun da açık olduğu belli, bakalım beni yakalayacaklar mı.

Bir gün cesaret bulunca başlayacağım. O zaman biraz da interaktif bir roman olacak bu... Hepiniz beni yönlendireceksiniz. Değil mi?